Devrimciler rejime şans vermiyor

-
Aa
+
a
a
a

Milat Bülent Kılıç,  Fizan Ekspresi’nin bu özel bölümünde İran’daki devrimci eylemleri ve  Farsça yayın yapan kanallardan direnişe dair güncel bilgileri aktarıyor.

Fotoğraf: Reuters
Devrimciler rejime şans vermiyor
 

Devrimciler rejime şans vermiyor

podcast servisi: iTunes / RSS

Ülke genelinde elektrik ve internet kesintisi yaşanıyor. Lojistik ağı çökmüş durumda. Veri akışının aksaması sürecin durulduğunu değil aksine alevlendiğini gösteriyor. Toplu ayaklanma çağrıları devam ediyor. Ayaklanma yaşı 9’a kadar düştü. Çocuklar katlediliyor, taciz ve tecavüzler sürüyor. Erdebil kentinde bir kız lisesine düzenlenen saldırıda bir öğrenci hayatını kaybetti. Molla rejiminin direnişçilere karşı gönderdiği tanklar geri çekildi.

Dükkânlar kepenk açmayarak eyleme destek oluyor. Tebriz Kapalı Çarşısı ise rejimin yanında yer almaya devam ettiği için direnişçilerin hedefinde.

Edebiyatçılar ve sporcular ayaklanmalara destek veriyor. Pek çok sanatçı da sanatlarıyla devrim hareketine destek olmaya çalışıyor. Güvenlik görevlilerinin büyük çoğunluğu rejime itaat etmiyor, bu yüzden emekli güvenlik görevlileri göreve geri çağrıldı. Lübnan, Filistin ve Yemen asıllı paralı askerler rejim tarafından direnişçilere karşı sokağa sürüldü. Yerli askerler günlük 400 TL ödeme ve aylık 2.200 TL yemek çeki alıyor. Yabancı birliklere ise devlet bütçesinden 1 milyar dolar ayrıldığı söyleniyor.

Mollalar çok zengin ve İran halkı çok yoksul. Mollaların, Avrupa ve Kanada bankalarındaki hesapları ifşa edildi. İran parası 5 yıl önce başlayan değer düşüşünü yaşamaya devam ediyor. Ama eylemciler yine de ekonomiyi gündeme getirmiyor; çünkü halkın artık molla rejiminden umudu yok. Bir reform umudu olmadığı için de artık rejime bu hak tanınmıyor. 

Eylemlerde kimse kendi ideolojilerini öne çıkarmaya çalışmıyor. Bunu hedefleyen ülke dışı topluluklar ise hoş karşılanmıyor. En çok kullanılan slogan: “Diktatöre ölüm”. Devrimciler, hicâb zorunluluğuna karşı başlayan eylemlerin kadınların önderliğiyle ilerlediğini kabul etse de artık sadece bir kadın hareketi olarak algılanmasının doğru olmadığını, bunun bir devrim hareketi olduğunu söylüyorlar. Devrimciler hicâb konusunda uzlaşıp rejime bir şans vermeyi kabul etmiyor.

Evin Cezaevi’nde çıkan yangın, halkta burada kalan siyasilerin öldürüleceğine dair endişe uyandırdı. Tahran ayağa kalktı ve rejimin bir katliam yapmasını engellemek için araçlarıyla hapishaneye gitti. Ancak Evin Cezaevi’nin yanına yaklaştırılmadılar. Rejim, yangının bir ayaklanmanın bastırılması esnasında çıktığını iddia ediyor. Ancak kamera kayıtları kontrol edildiğinde bu iddianın gerçeği yansıtmadığı görülüyor. Önce 40 mahkûmun öldüğünü duyuran hükümet, son olarak ölü sayısının 4 olduğunu söyledi. Aynı zamanda rejim kabul etmese de 2 firarinin olduğu biliniyor. Olaylarla ilgili gerçek veriye ulaşmak ise mümkün değil.